Kaz Dağları
Gezi Ulaşım ve Otel Rehberi

Dillere destan Sarıkız’ın evi olan Kazdağları, dünyadan çok uzakta bir masal diyarı gibi. Alp Dağları’ndan sonra dünyanın en yüksek oksijen oranına sahip Kazdağları’na ömrünüzde bir kez de olsa soluklanmaya gitmelisiniz.

1993’te milli park ilan edilen Kazdağları’nın en büyük ayrıcalığı olan bu oksijeninin büyük çoğunluğunu denizdeki yosunlardan alıyor. Denizden biriken bu oksijen hava ile dağın tepelerine kadar çıkıyor.

Kaz Dağları Yüzlerce Canlıya Ev Sahipliği Yapıyor

Bu nem ve oksijen oranı sayesinde farklı bir ekosistem yaratan Kaz Dağları, 800’den fazla bitki çeşitliliğine ev sahipliği yapıyor. Meşe, göknar, karaçam, kızılçam ağaçlarıyla bezenmiş olan Kazdağları’nda yalnızca bitki değil yaban tavşanı, karaca, domuz, çakal, ayı, şahin, kartal, doğan gibi yaban hayvanları da yaşıyor.

Kaz Dağları’nda Gezilecek Yerler

Baba Tepesi, Sarıkız, Karataş adında 3 zirvesi, Kazdağları’nın en güzel manzara izleme noktaları. Buralara ancak rehber eşliğinde gidilebiliyor. Milli Park sınırları içinde yalnızca belirlenen bölgelerde çadır kurabilir, kamp yapabilirsiniz. Burada herhangi bir başka bir bitkinin yetiştirilmesi, ateş yakılması ve hayvan avlanması ise yasak.

Sarıkız Efsanesi

Edremit’te Sarıkız adını çok duyacaksınız. Kazdağları’nın meşhur Sarıkız efsanesine göre köylüler tarafından iftiraya uğrayan çok güzel bir kızı babası birkaç kaz ile dağın başına bırakır. Yolunu kaybeden kimseler de yanında kazları olan güzel bir kızın onlara yol gösterdiğini anlatmaya başlar.

Babası dönüp kızını bulduğunda onun ermiş olduğunu görür ve masum olduğunu anlayarak üzüntüsünden ölür. Kazdağları bu hikayenin anlatıldığı, Sarıkız’ın gezdiğine ve babasının öldüğüne inanılan yerdir.

Tabiatın Kalbi

Kazdağları’nın eteklerinde bulunan Darıdere Tabiat Parkı yeşilin ve Edremit Körfezi’nin mavisinin onlarca tonuna bir arada rastlayabileceğiniz gözalıcı bir tabiat parkı. Gösterilen bölgelerde hem yürüyüş hem de kamp yapabileceğiniz 10 hektar bu park meşe, kestane, kızılçam ve karaçam ağaçları ile dolu.

Birçok aktiviteyle vakit geçirebileceğiniz bu doğal alanda basketbol, voleybol futbol sahaları, bisiklet parkuru ve gölet de bulunuyor. Kuzey’den gelen dağ rüzgarları ve Güney’den gelen deniz rüzgarlarıyla esintili bir hava hakim.

Hasanboğuldu ve Sütüven

Kazdağları’nın eteklerindeki bir diğer doğal güzellik ise Sütüven Şelalesi ve onun oluşturduğu Hasanboğuldu Göleti.

Sarıkız Yaylası’ndan çıkan ve Kızılkeçili Çayı üzerinde 17 metre yükseklikten akan coşkulu Sütüven Şelalesin’de, dertten ve tasadan uzak dakikalar hatta saatler geçirmek isteyeceksiniz. Şelalenin coşkusundan yüzünüze kalan minik su tanecikleri size “neden daha önce gelmemişim” dedirtecek.

Eğer sizin için bu kadarı yeterli olmazsa etrafı yemyeşil zeytin ağaçlarıyla dolu şelalenin altında yüzebilirsiniz. Adını hüzünlü bir aşk masalından alan Hasanboğuldu, Hasan ve Emine adlı iki aşığın ilişkisinin, Hasan’ın boğularak ölmesiyle son bulduğu bu noktadır.

Bu göletin bir dezavantajı da masmavi suyu ve etkileyici kayaları çünkü çok rağbet görmesini sağlıyor. Bulunduğu alan çok geniş olmadığından eğer sakin bir an geçirmek istiyorsanız İlkbahar aylarını tercih etmeniz daha iyi olur.

Sütüven’den Hasanboğuldu’ya doğru giderken Roma Döneminden kalma kalıntıları göreceksiniz. Çevresinde bulunan piknik alanları da insanları burada vakit geçirmeye teşvik ediyor.

Bu şelalenin ve gölün etrafındaki zeytin ağaçlarının gölgesinde dinlemek insana büyük bir keyif veriyor. Zaten Kazdağı Milli Parkı yaz aylarında serinlemek için de tercih edilen bir yer. Yazın kavurucuğu sıcaklığından uzak serin ve temiz bir havada yürüyüş gibisi yok. Ancak burayı ıssız bir orman gibi düşünmeyin.

Hediyelik eşya dükkanlarından restoranlara kadar birçok işletme de bulunuyor.

Mıhlı Çayı

Bunların dışında Kaz Dağları’nın civarında görülecek daha bir çok etkileyici tarihi ve doğal adres var. Etrafı ormanla kaplı bir dere kenarı olan Mıhlı Çayı ve üzerindeki tarihi kemer Kazdağları’ndaki en güzel yerlerden biridir. Muhteşem bir manzarası olan bir çay ve bu çayın oluşturduğu parlak bir göletten oluşuyor.

Oldukça harap durumda olsa da bölgede birçok tarihi kalıntı bulunuyor.

Çayın devamında bulunan patika yolda yürürken Roma Döneminden kalma, bu çay üzerindeki Truva’ya giden tek geçiş noktası olan, Başdeğirmen Köprüsü’nü göreceksiniz.

Çayın civarında armut, ayva, defne, çınar, zeytin, incir ağaçları, böğürtlen, kekik gibi birçok bitki bulunmakta. Özellikle baharda bunların kokularına doyum olmaz. Mıhlı Şelalesi’nin etrafındaki işletmelerde güzel bir köy kahvaltısı yapmanızı öneririz.

Şahinderesi Kanyonu

Şahinderesi Kanyonu ise macera ve yürüyüş severlerin mükemmel adresidir. Birçok bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapan kanyondaki yürüyüşlerinize denizin iyot kokusu ve Kazdağları’nın muhteşem havası eşlik eder.

Koruma altında olan bu kanyonda yalnızca belirlenen bölgelerde, izinle yürüyebiliyorsunuz. Bu izni tanıtım bürosundan veya Edremit Milli Parklar Mühendisliği’nden alıyorsunuz. Yazları kanyon yürüyüşü serinlemek isteyenler için birebir.

Zeus Altarı

Devasa bir kaya kütlesine oyularak yapılmış Zeus Altarı oturma alanları, sarnıç, sunak nişlerinden oluşuyor. Kayaya oyulan merdivenlerden çıkılarak kayanın tepesine ulaşılıyor ve burada eşsiz bir manzara bulunuyor. Sunağın içindeki sarnıca ise Zeus Mağarası deniyor.

Gargaros Tepesi

Mitolojide İda Dağı’nın en güzel manzarasına sahip olduğu geçen Zeus Altarı’nın destandaki ismi Gargaros Tepesi’dir. Eski Yunanlılar burada adak kurban ederdi. Edremit ve Midilli’nin gözalıcı manzarasını sunan, kozalak kokusuyla mest eden bu kaya mutlaka görülmeli.

Sarıkız Tepesi ve Türbesi

Bir türbe ile bir heykelden oluşan Sarıkız Tepesi ve Türbesi Kazdağları’nın en yüksek noktasında yer alıyor. Sarıkız Efsanesi’ne göre Sarıkız’ın babasının öldüğü yer burasıdır. Halkın Sarıkız ve babası için mezar yaptırdığı bu tepede bugün hala anmalar yapılıyor ve dilekler tutuluyor.

Tahtakuşlar Köyü

Türkiye köylerinden ilk kez Tahtakuşlar köyünde bir sanat galerisi kurulmuştur. Tahtakuşlar Etnografya Müzesi Türk Boylarına ve Şamanizm kültürüne özgü ev eşyaları, çadır, kilim, kıyafetler, aletler sergileniyor.

1994 yılında bir kütüphane de eklenen bu müzede yalnızca Türkmenler’e ait nesneler değil, el sanatları ve resimler de sergilenmekte.

UNESCO tarafından ödüllendirilmiş bu müzenin en önemli parçalarından biri dünyanın en büyük deri sırtlı deniz kaplumbağası. Sergilenen eserler dışında Kazdağları’na özgü şifalı otların satışı da yapılmakta.

Kaz Dağları Nerededir? Nasıl Gidilir?

En yakın havalimanı olan Balıkesir Kocaseyit Havalimanı’ndan araç kiralayarak veya transfer araçlarını kullanarak 1 saatlik bir yolculukla Kaz Dağları’na ulaşabilirsiniz.

Karayolu için ise Akçay Otogarından Zeytinli minibüsleri ile Zeytinli’ye geçip oradan taksileri kullanabilirsiniz.

Kaz Dağları Otelleri

Kaz Dağları’nda doğa ile iç içe bir tatil için bungalov evlerden lüks otellere her bütçeye uygun seçeneği bulmak çok kolay. Size uygun tüm otelleri görmek için tıklayınız.