- Doğa Tatili
- Adıyaman Havalimanı
- Doğa Yürüyüşü
- Kültürel Geziler
- Gün Doğumu Seyri
2150 Metrede Tarih: Nemrut Dağı
Adını, Hazreti İbrahim’i ateşe attıran Babil Hükümdarı Nemrut’tan aldığı rivayet olunan bu eşsiz dağ üzerindeki tarihi eserler 1881 yılında yol yapım çalışmaları sırasında Alman mühendis Karl Sester (Charles Sester) tarafından tesadüfen keşfedilmiştir ve 1987 yılında UNESCO tarafından dünya mirası ilan edilmiştir.
Kommagene Krallığının Mirası
Alman arkeolog Otto Punchtein ve meşhur bilim adamı Osman Hamdi Bey araştırmaların derinleştirilmesi için bölgeye gelerek çalışma başlatmıştır. Kalıntıların kaşifi mühendis Sester ve ekibinin de katılımıyla çok sayıda kalıntı ve antik belge çıkartılmıştır.
Buluntular arasında belki de en kıymetli varlıklardan bir tanesi Grekçe yazılan bir kitabedir. Bu kitabede heykellerin hangi tanrıları sembolize ettiği, kim tarafından yaptırıldığı, Kommagene hanedanının diğer önemli üyelerinin kimler olduğu gibi önemli bilgiler yer almaktadır.
Nemrut Dağı’nın geçmişi ve tarihi önemine dair paha biçilemez bilgiler bu sayede günümüze taşınmıştır.
Tarihin Tanığı Devler
Tarihi MÖ 8. yüzyıla kadar uzanan Kommagene Krallığı’nın en meşhur hükümdarlarından Antiochus döneminde, onun adına yapılan dev heykeller günümüzde Nemrut Harabeleri olarak anılmaktadır.
Nemrut Dağındaki tarihi kalıntılar hem çeşit hem de özellikleri bakımından son derece zengindir. 1988 Yılında milli park ilan edilen bölgede; Karakuş Tepe, Cendere Köprüsü, dev heykeller, Yenikale, Eskikale gibi önemli kültürel varlıklar bulunmaktadır.
Doğu ve batı teraslarda aslan, kartal, tanrı ve tanrıça heykelleri dünyanın her yerinden ziyaretçileri ağırlamaktadır. Üzerinde 16 ışından oluşan ve Mars, Merkür ve Jüpier’i temsil ettiği düşünülen 3 yıldız figürü bulunan aslanlı horoskop tarihte bilinen en eski horoskoptur.
Gün Yüzüne Çıkmamış Binlerce Yıllık Eserleriyle Nemrut Dağı
Kommagene hükümdarı Antiochos Theos, bölgede Yunan ve Pers tanrılarının heykelleri ve kartal başı gibi çok sayıda heykel yaptırmıştır. Bu heykellerin yapımı sırasında Helenistik, Pers ve Kommagene sanatlarından esinlenilmiştir ve bu özelliğiyle Nemrut Dağı batı ve doğu medeniyetlerinin harmanlandığı yer olarak değerlendirilmektedir.
Kral Antiochos’un halen kayıp mezarı ve yeraltı tünelleri bu eşsiz dağda hala keşfedilecek yerler olduğunun kanıtıdır.
Günümüzde sadece baş olarak görünen dev heykeller orijinalinde oturan birer tanrı heykeli olarak yapılsa da bugüne gelene kadar doğaya yenik düşerek vücutlarından ayrılmıştır.
Heykellerin o dönemin yaygın inanılan tanrılarını simgelediği bilinmektedir. Dolayısıyla bu yapıların tüm dinleri bir çatı altında toplama girişimi olduğu düşünülmektedir.
Antiochos’un tanrılara olan saygısını göstermek ve bölgeyi bir tür tapınak haline getirerek tüm dinlerin merkezi yapma hedefiyle yapılan bu heykeller dev kireçtaşı blokların dağın üzerinde oyularak şekil verilmesiyle yapılmıştır.
Döneminde bu hedefe ulaşılıp ulaşılmadığı bilinmemekle birlikte, boyu 10 metreye varan dev heykeller sayesinde Nemrut Dağı tam bir kültürel miras haline gelmiştir.
Bir Güne Veda Edebileceğiniz En Güzel Konum
Nemrut Dağı’na gelmek için bir diğer sebep gün doğumu ve gün batımını izlemek. Gece karanlığında tepeye çıkarak heyecanla beklemeye başlıyorsunuz. Aman uyuyakalıp bu şahane manzarayı kaçırmayın.
Gün doğumuyla birlikte koskoca bir tarih önünüzde canlanıyor ve dağın eteklerinden zirvesine kadar şahane renklerle size unutamayacağınız bir deneyim yaşatıyor. Tabi tercihiniz gün batımını izlemek ise batı terasına geçip turuncunun ve sarının eşsiz tonlarında kaybolabilirsiniz.
Nemrut Dağı Konaklama ve Ulaşım Rehberi
Adıyaman otogardan Kahta minibüslerine binerek yaklaşık yarım saatte dağa ulaşabiliyorsunuz. Konaklama anlamında çok fazla seçeneğiniz olmasa da mevcut oteller sizi mutlu edecek seviyededir. Tüm otel seçenekleri için tıklayınız.