Kapadokya'da Görülmesi Gerekenler Doğaseverlerin hayran olacağı Güllüdere Vadisi tarihi mekanlar ve muhteşem bir manzara sunuyor.
Tarihi eserlerle dolu bu görkemli milli park UNESCO Dünya Mirası Listesi’de bulunan benzersiz bir doğal alandır.
10 milyon yıllık göz alıcı bir doğa olayı olan Peri Bacakları dünyanın en etkileyici yerleri arasındadır.
Günbatımında turuncu bir renge boyanan gökyüzüne eşlik eden benzersiz Kapadokya manzarasını hafızalarınızdan silemeyeceksiniz.
1898 yılında inşaasına başlanan Taş Köprü günümüzde kullanılan aktif olarak kullanılan üen güzel tarihi eserler arasında bulunuyor.
Kızılırmak üzerinde kurulu olan Asma Köprü ve huzurlu manzarasında eğlenceli bir yürüyüş yapabilirsiniz.
Helenistik Dönemden Bizans Dönemine kadar sayısız eseri görebileceğiniz Üsgüp Müzesi tarihin izlerini en etkileyici şekilde sunuyor.
Bebek Müzesi olarak da bilinen bu ilginç müzede 3000’den fazla el yapımı bebeği görebilirsiniz.
Çok sayıda kilise ve manastırı bir arada gezebileceğiniz bu açık hava müzesinde varlığını hala sürdüren duvar resimlerine hayran kalacaksınız.
Binlerce farklı insana ait olan saçların sergilendiği bu tuhaf müze Guiness Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazanmıştır.
Bundan milyonlarca yıl önce eşine az rastlanır bir doğa olayı gerçekleşti. Volkanik dağların patlamaları ve ürkütücü hava olayları sayesinde her biri ayrı büyüleyicikte olan eşsiz doğa eserleri meydana geldi ve sonunda “Güzel Atlar Ülkesi” Kapadokya’yı yarattı.
60 milyon yıl önce yer kabuğu hareketleri sebebiyle patlayan Erciyes, Güllüdağ ve Hasan Dağı’nın yumuşak lav ve kül kalıntılarının rüzgar ve yağmurlar ile katılaşması sonucu eşsiz Kapadokya dünyaya gelmiştir. Bölgenin tek mimari yapısı havayla sertleşen volkanik taştır.
Lavların daha yumuşak olan ve rüzgarların yer yer daha az aşındırdığı kısımları sebebiyle bugünkü görüntüsünü alan Peri Bacaları 1985 yılında UNESCO Kültür Mirasları Listesi’ne girmiş ve Times Gazetesi’nde yayımlanan “Dünyanın en harika 25 yeri” listesinde 5. sırada yerini almıştır. İçlerine zamanla ev ve kiliseler oyulmuştur. Kapadokya fantastik tarzda bir film platosunu andırıyor.
Güney’de Toros Dağları, Batı’da Aksaray, Doğu’da Malatya ve Kuzey’de Doğu Karadeniz kıyılarına kadar uzanan geniş bir bölgede yer alan Kapadokya; Nevşehir, Kayseri, Aksaray ve Kırşehir şehirlerini kapsayan büyülü bir bölgedir.
Bundan yüzyıllar önce hristiyanların gizlilik içerisinde yaşamasını sağlayan bir yer Kapadokya. Bu sebeple gün yüzü görmemiş birçok yeraltı kilisesi bulunuyor.
Kayalara oyulmuş kiliseler Kapadokya’nın en mistik yapılarıdır. Devamlı olarak yağmalanmaya gelen Kapadokyalılar Antik Çağlar’da çareyi yeraltı yapılaşmasında bulmuştur.
Zamanla birbirine bağlanan bu yeraltı köyleri, yeraltı şehrine dönüşmüş. Hititler’den Bizanslılar’a bu topraklarda yaşayan herkes bu yeraltı şehrini geliştirmiş ve büyütmüş. Her evin altından bu yeraltı şehrine gizli bir giriş bulunuyordu.
Sekiz kattan oluşan ve hristiyanların Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçmak için inşa ettikleri Derinkuyu Yeraltı Şehri Kapadokya’nın en büyük yeraltı şehridir. Klostrofobisi olanlar için burayı gezmek çok eğlenceli olmayacaktır zira oldukça dar ve loş tünellerden oluşuyor.
Kapadokya’daki son keşiflerden biri olan Mazı Yeraltı Şehri ise bir çoban tarafından tesadüfen bulunmuştur. Sekiz katlı ve dört ayrı girişi olan bu yeraltı şehri görenleri büyülüyor.
Bölgenin izleri Paleolitik Dönem’e kadar uzandığını gösteriyor. Kapadokya İpek Yolu güzergahında bulunan bir kent olması sebebiyle Hititler Dönemi’nde de oldukça etkin bir şehirdi.
‘Güzel atlar ülkesi’ anlamına gelen Kapadokya’da yapılacak en güzel aktiviteler; atlı safari ve balon gezileri. Sabaha karşı gün henüz doğmamışken çıkılan balon yolculuğuna eşlik eden büyülü Peri Bacaları ve diğer balonların rengarenk görüntüsü sizleri masallar diyarına sürükleyecek.
Bu nefes kesen gezi unutulmazlarınız arasında olacak. Eğer ihtiyacınız varsa bugünlerde çok moda olan ‘Kapadokya’da evlilik teklifi’ organizasyonları türemiş durumda.
Peri Bacaları’nın en ünlü grubu Üç Güzeller’dir. Dünyanın en ilginç 15 müzesi arasına giren ve Guiness Rekorlar Kitabı’nda da bulunan Avanos Saç Müzesi’nin tuhaf bir özelliği var.
Bu müze ziyaretçilerin saçlarından oluşuyor. Galip Körükçü tarafından açılan müze, bir aşk hikayesinin uzantısı olarak ritüele dönüşmüş ve gelen kadınlar bir tutam saç bırakmaya başlamıştır.
Galip Körükçü her yıl çekiliş yapıp 20 kişiye Kapadokya’da ağırlıyor. Dileyenler müzeye fotoğrafını ve telefon numarasını da asar. Bu sebeple içeride fotoğraf çekmek yasaktır.
Burada yalnızca saç değil, el işi hediyelik eşyalar da bulunuyor. Müzede bir de dilek ağacıyla karşılaşacaksınız, dileğinizi hazırlayın ve ne dilediğinize çok dikkat edin.
Aziz Basil tarafından din eğitimi için açılmış bir merkez olan Göreme Açık Hava Müzesi Kapadokya’nın en güzel tarih merkezlerinden. UNESCO Kültür Mirası Listesi’ne girmiş olan müzedeki kiliseler, yapım tarihi ve tarzına göre ‘yılanlı’ ve ‘sütunlu’ olarak ikiye ayrılıyor.
Müzede çok sayıda manastır, yemekhane ve kilise bulunuyor ancak bazı kiliseler çökme tehlikesi bulunduğundan kapalı durumda.
Türkiye’nin ‘ilk el yapımı bebek’ müzesi olan Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi Ürgüp’e 10 km uzaklıkta bulunan Mustafapaşa’da yer almakta. Müzede 3000 adet el yapımı bebek sunuluyor.
Kapadokya yöresine ait kültürü ve yaşantıyı yansıtmak için cansız mankenlerle hazırlanan mizansenleri içeren, 12 odadan oluşan Ortahisar Etnografya Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Kapadokya’nın en eski yerleşimlerinden olan Zelve Vadisi, Peri Bacaları’nın da en yoğun görüldüğü noktalardan olup aynı zamanda bir açık hava müzesidir. Tünel, değirmen, cami, manastır, kilise gibi birçok yapıya ev sahipliği yapmaktadır.
Kapadokya’nın iki büyüleyici köprüsü bulunuyor. Birisi sallanan tahta bir köprü olan, Kızılırmak üzerindeki Avanos Asma Köprü, diğeri ise tarihi eser sayılabilecek Taş Köprü’dür.
Peri Bacaları ve balonların hakim olduğu etkileyici manzaranın tadını en iyi şekilde çıkarmak için bazı seyir noktaları var. Bunlar; Temenni Tepesi, Göreme Panorama Manzara İzleme Noktası ve Sunset View Point.
Gezilecek doğal alanların başında Göreme Milli Parkı da geliyor. 1965’ten UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren bu alan, içerisinde Göreme Açık Hava Müzesi, Zelve Ören Yeri, Ürgüp, Ortahisar gibi birçok bölgeyi bulunduruyor.
Burada at binme, ATV safari, balon gezisi ve doğa yürüyüşü gibi birçok aktivite yapabilirsiniz. Göreme açık Hava Müzesi içerisinde bulunan ve zamanında keşişlerin inziva yeri olarak kullandığı Paşabağ Rahipler Vadisi’ne Zelve Yolu’ndan kolaylıkla gidilebiliyor.
Ziyaretçi akınına uğrayan bu vadi inanılmaz geniş bir manzara sunuyor ve Peri Bacaları’nın bir diğer güzel manzarası ise buradan izleniyor.
Kapadokya’nın en görkemli yerlerinin başında 2000’li yılların Türk dizi sektörünü kasıp kavuran Asmalı Konak dizisinin meşhur konağı geliyor.
Kapadokya denince akla gelen bir diğer önemli nokta Kapadokya şaraplarıdır. Burada hem tadım yapıp hem şarap satın alabileceğiniz mahzenler bulunmakta.
Kapadokya’nın meşhur hediyelik eşyası ise halı ve kilimdir. Etnik halı-kilim galerisinde dolukça ünlü bir fotoğraf köşesi bile mevcut. Burada poz vermek için çoğu zaman sıra beklemeniz gerekir.
Parlak ve ağır Onyx taşından yapılmış dekoratif objeler de burada çok rağbet görüyor.
Testi kebabı, kuru kaymak, gendime ve düğün çorbası bu yöreye ait lezzetlerden.
Kapadokya’ya hem Nevşehir hem de Kayseri Havaalanları’ndan servisle ulaşabilirsiniz. Eğer otobüs tercih edecekseniz birçok şehirden sefer mevcut.
Kapadokya, kendine özgü atmosferini yaşayabileceğiniz birbirinden otantik otel ve pansiyon seçenekleri ile doludur. Size en uygun oteli bulmak için tıklayınız.
Yaz Tatili
Kış TatiliKültür Tatili
Doğa Tatili
