Konya'da Görülmesi Gerekenler Türkiye’nin tek çölü olan Karapınar Kumulları 4000 hektar alana yayılmış vaziyettedir.
Dünyada çok az örneği bulunan bu krater gölü tam bir doğa harikasıdır.
Dünyanın en tuzlu ikinci ve Türkiye’nin en büyük ikinci tuz gölü olan yapı Konya seyahatinizde görmeniz gereken yerlerden.
Çeşitli boyutlarda 33 adaya ev sahipliği yapan bu göl aynı zamanda Türkiye’nin en büyük ikinci gölüdür.
MÖ 7400 yılından kaldığı düşünülen bu neolitik yerleşim yeri, yerleşik hayata geçişin ilk izlerini taşıma bakımından dünya tarihi açısından oldukça önemlidir.
Her yaştan bireyin keyfini çıkartabileceği deneysel ve uygulamalı etkinlikler içeren bilim merkezi Konya’da ziyaret etmeniz gereken adreslerdendir.
Kyoto şehri ile imzalanan kardeş şehir anlaşması kapsamında inşa edilen bu park şehirden kaçmak isteyenler için güzel bir seçenek.
Tarihi dokusunu koruyan ve geniş bir alana yayılmış, 3000’e yakın dükkan ile tatilinize renk katacak kendine has bir adres.
Zamanında Mevlana Dergahı olarak kullanılan yapı Mevlana’nın vefatı sonrası türbeye çevrilmiştir ve günümüzde de müze olarak hizmet vermektedir.
Kapalı bir göl olması sebebiyle buharlaşması yüksek olan göl bu sebeple kuraklık tehlikesi yaşamaktadır. Düzenli bir planlamayla su seviyesi korunmaya çalışılmaktadır.
Türk kültürü ve tarihinin önemli isimlerinden olan Mevlana ve Nasreddin Hoca gibi önemli isimlerle özdeşleşmiş olan Konya, dini mekanları başta olmak üzere büyük bir zenginliğe sahiptir.
Gezilecek yer bakımından seçeneklerin sınırsız olduğu bu şehirde hem kültür hem de inanç turizmi gerçekleştirilmektedir. Siz de hissedeceksiniz ki mistik ve dingin bir havası var.
Tasavvuf felsefesinin doğduğu yerdir Konya. Her yıl Aralık ayında yapılan Hz. Mevlana’nın vuslat yıldönümü törenlerine denk gelirseniz bu ruhu çok daha derinden hissedersiniz.
Konya’da en çok karşılaşacağınız yapılar; medrese, cami, park ve müzeler.
Türk islam dünyasında önemli bir yere sahip olan Mevlana Müzesi esasında Mevlana Dergahı’dır ve günümüze kadar çok iyi korunmuştur. Konya’da en çok ziyaret edilen müzelerin başında geliyor. Türkiye’de en çok ziyaret edilen 2. müzedir.
Ziyaretçilerine görsel şölen sunan bir diğer adres ise Karatay Medresesi. Günümüzde çini eserlerinin sergilendiği müze, orijinalinde Selçuklular zamanında yapılmış bir medresedir ve Selçuklular Dönemine ait birbirinden etkileyici çiniler sergilenmektedir
İnşa amacı eğitim binası olan Konya Etnografya Müzesi 1975 yılında ziyarete açılmıştır. Konya kültürüne ait birçok etnografik eserin yanı sıra, Selçuklu, Cumhuriyet ve Osmanlı Dönemlerine özgü geleneksel Türk el sanatları ile gündelik yaşamda kullanılan çeşitli aletler bulunmaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Konya’ya geldiğinde konakladığı ev olan tarihi ev, 1964 yılından beri Atatürk Evi Müzesi olarak ziyaretçi kabul etmektedir. Atatürk’ün Konya ziyaretine ait fotoğraflarını ve Kurtuluş Savaşı’na dair belgeleri burada görebilirsiniz.
Konya’ya gezi planlarken birkaç günle sınırlamamanızı öneririz. Çünkü şehre bir kez geldiğinizde bu tarihi ve mistik şehrin her bir müzesini görmek isteyeceksiniz.
Konya’da gezilecek en güzel müzeleri şu şekilde sıralayabiliriz: Konya Arkeoloji Müzesi, Sırçalı Medrese, Mezar Anıtları Müzesi, Konya Bilim Müzesi, Taş ve Ahşap Eserler Müzesi, Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnografya Müzesi.
Türkiye’de bir ilk olan Zaman Müzesi’nde Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemlerine ait yüzlerce yıl kullanılmış olan zaman araçları sergilenmektedir.
İnsan elinden çıkan sanat eseri niteliğindeki yapıların yanı sıra doğal güzellikler de Konya seyahatinizde yapılacaklar listenize eklemeniz gereken gezi noktalarıdır.
Konya’da bulunan Beyşehir Gölü Türkiye’nin en büyük tatlı su gölüdür. Kalkerli bir arazide yer alan Beyşehir Gölü üzerinde 23 adet ada mevcut. Doğa yürüyüşlerinin oldukça keyifli olduğu gölün 3 km uzunluğundaki kıyısında kamp yapabilir, muhteşem doğanın tadını su sporlarıyla da çıkarabilirsiniz.
Göksu Nehri’nde bulunan Yerköprü Şelalesi, Türkiye’nin tek çölü olan Karapınar Çölü, sönmüş bir volkanın oluşturduğu Meke Krater Gölü, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde geçen Meram Bağları, her mevsim ayrı renge bürünen Obruk Gölü, Nasreddin Hoca’nın meşhur maya çaldığı göl olan Akşehir Gölü ve daha nicesi Konya’da görülmeye değer doğal güzelliklerden.
Türkiye’nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü de Konya’da. Ülkemizin tuz ihtiyacının %40’ı bu gölden karşılanmakta. Gün batımını izlemek ise ayrı keyifli.
Konya’da birbirinden güzel park ve mesire alanları da bulunuyor. Bunların en bilinenleri; Kyoto Japon Parkı, Karatay Şehir Parkı, Alaeddin Tepesi, Konya Kültür Park, 80 Binde Devri Alem Parkı, Türk Yıldızları Parkı, Konya Tropikal Kelebek Bahçesi, Kuğulu Park Mesire Yeri, Sille Baraj Parkı.
Dini yapılar demişken camilere değinmemek olmaz.
Konya’daki camiler tarihleriyle olduğu kadar mimarileriyle de ilgi görüyor. Başlıca camileri ve türbeleri; Selimiye Camii, Alaeddin Camii ve Sultanlar Türbesi, Aziziye Camii, Kapu Camii, İplikçi Şerafeddin Camii, Nasreddin Hoca Türbesi.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 9000 yıllık, ilk yerleşik hayatın ve yemek kültürünün başladığı yer olan Çatalhöyük Neolitik Antik Kenti, 5000 yıllık Sille Köyü.
Antik Roma Döneminden kalan Kilistra Antik Kenti, 1860 metrelik yükseklikte bulunan İsaura Antik Kenti ve Zengibar Kalesi.
1236 yılında inşa edilmiş ve duvarlarında dönemin en güzel ve özel çinilerinin bulunduğu Kubadabad Sarayı. MS 372’de Konstantin’in annesi Helena tarafından inşa ettirilmiş Aya Elena Kilisesi.
Tarihi Roma Kilisesi olan Aziz Pavlus Kilisesi, 36 ayrı yere MS 7. yüzyılda saldırılara karşı güvenliği sağlamak için yapılmış olan Oymalı Yeraltı Şehirleri.
Konya’ya geldiğinizde geniş konaklama seçenekleri sayesinde bütçenize uygun en iyi yeri bulmanız çok kolay olacak. Size uygun otelleri incelemek için hemen tıklayınız.
Yaz Tatili
Kış Tatili
Kültür Tatili
Doğa Tatili
Yaz TatiliKış TatiliKültür TatiliDoğa Tatili
Yaz TatiliKış TatiliKültür TatiliDoğa Tatili
